Linux özgür ve serbest bir şekilde kullanılan Unix tabanlı bir işletim sistemidir.
Pardus Linux nedir? Aslında Pardus’ tan önce biraz Linux’un tam olarak ne olduğunu bilmekte yarar var. Bu nedenle biraz bilgi verelim. Linux özgür ve serbest bir şekilde kullanılan Unix tabanlı bir işletim sistemidir. Bu açıklamadan sonra Unix’in ne olduğunu açıklayalım. Unix; 1970’li yılların başından günümüze kadar kullanılan bir işletim sistemidir. Son kullanıcı olarak tabir ettiğimiz kullanıcılar bunlara çok temas etmezler. Daha çok, çok büyük bilgisayar sistemlerinde kullanılan ve pahalı işletim sistemleridir. Pahalı ve büyük bilgisayar sistemlerine ihtiyaç duyduğu için son kullanıcıların erişimi pek mümkün olmuyor. Günümüzde kullanılan Unix sistemlere örnek verecek olursak, IBM AIX, Solaris SunOS, HPE-UX ilk akla gelenlerdir.
Unix son kullanıcıya temas etmiyor demiştik. İşte tam burada Linus Torvalds devreye giriyor. Finlandiya Üniversitesi’nde öğrenci iken bir topluluk kurup geliştirmelere başlıyor. 1991 yılında da ilk sürüm yayınlanarak günümüze kadar geliyor. Linux GPL (General Public License – Genel Kamu Lisansı) dediğimiz bir lisans ile dağıtılır. Bu lisans üzerindeki esneklikler sayesinde de her kurum, kuruluş, topluluk, devlet ve organizasyonlar kendi dağıtımlarını oluşturup istedikleri gibi özelleştirebilirler. GPL ile ilgili kısa bilgi için GPL Lisansı sayfasından ulaşabilirsiniz.
Bu kısa bilgilerden sonra artık Pardus ’un nasıl oluştuğu hakkında kısmen fikir sahibi olmaya başladığınızı düşünüyorum. Yukarıda dağıtımlardan bahsetmiştik. Pardus işte tam burada en çok bilinen dağıtımlardan birisi olan Debian Linux dağıtımı baz alınarak, özellik eklenip çıkartılarak Türkiye şartlarına uygun hale getirilmiş bir dağıtımdır.
1991’den bu yana, aslında Türkçe dağıtım için başka projelerinde olduğu hakkında kısa bir bilgi vermeden de geçmek istemiyorum. Gelecek Linux, Lapis Linux gibi Türkçe kullanıma uygun dağıtımlar mevcuttur. Bu dağıtımlar ne yazık ki şu an hayatlarına devam edemiyor. Gelecek Linux 1998 yılında başlamış bir dağıtım olup çok çaba gösterilmesine rağmen destek bulamamış, sonrasında da unutulmaya yüz tutmuştur. Lapis ise Erkan Kaplan’ın liderliğini yaptığı herhangi bir dağıtımı baz almadan yeniden derlenen bir dağıtım olup yine gerekli desteği bulamadığı için zamanla sönmüştür.
Pardus ‘un da Lapis ve Gelecek Linux gibi yok olup gitmemesi için en önemli destek etkeni ise, daha fazla kullanıcıya ulaşmasıdır. Daha çok bilinirlik, daha çok kullanılıyor olması gelişmesi yönünde etkin rol oynayacaktır. Diğer dağıtımların sönüp gitmesindeki en büyük faktör kullanıcı sayısının az olmasıdır. Bütçe, kaynak, uzman bulmak, benim görüşümce ikinci planda kalmaktadır. Diğer bir etken ise, ne yazık ki üniversitelerimiz Microsoft ürünleri üzerinde ki eğitimleri daha yüksek tuttuğu için genç nesil, tekelleşmiş ürün olan Windows ürünlerine bağımlı bir şekilde devam ediyor. Ne yapılması gerekir diye sorarsanız, işte burada bütçe devreye giriyor. Çünkü Microsoft’un neredeyse tüm akademik eğitim amaçlı kullanılan ürünleri ya bedava ya da bedavadan biraz pahalı. Örnekleme yapacak olursak; Windows Server Ailesi bir işletim sistemine, özel sektörde tüketici, CPU Core başına 90-100 USD öderken eğitim kurumları bunlara 5-10 USD ödüyor. Peki devletin kurumlarında durum nasıl? Benzer bir senaryo var. Government lisansı ile satılan lisanslar özel sektöre göre %20-30 daha ucuz. Bunlar da Microsoft’un pazarlama stratejileri. Yapılabilecek tek şey, indirimli veya bedava deyip kullanmak için can atmamak gerekiyor. Linux Dağıtımları arasında ise daha özgür ve ücretsiz yazılımlar mevcut. Elbette bunun için asla kimse zorlanamaz veya şart koşulamaz ama özgür yazılım kavramını ne kadar iyi anlarsanız amaçlarınıza hizmet etmesi o kadar kolay olacaktır.
Linux dağıtımlarında Pardus ‘un haricinde çok popüler dağıtımlarda bulunduğunu unutmayın ve kötü giden süreçler sonrasında ortada kalmaktan endişe etmeyin. Pardus ile devam eden son insan kalsanız da Ubuntu, Fedora, Debian, Redhat ve SuSE gibi yıllardır oturmuş dağıtımlar ile iş süreçlerinize çok rahat devam edebilirsiniz. Hatta mutlaka en popüler dağıtımlara bir göz atmanızda yararı olacaktır.. Özel sektör karşısında ciddi bir kurum görmek isteyecektir. O zaman kurumsal dağıtımları tercih edebilir. Burada hiçbir zaman lisans ücreti ödemezsiniz. Daha çok servis destek paketi, öncelikli güncelleme gibi hizmetlere para ödersiniz. Bu nedenle Microsoft’a ödediğiniz ücretlerin çok daha altında kalacağından emin olabilirsiniz.
Bir Linux dağıtımını ya da Pardus kullanmaya karar verdiniz. Kurumsal bir yapınız var ise; parça parça, melez (hybrid) ya da tamamen bir Linux dağıtımına geçiş sağlayabilirsiniz. Eğer bireysel bir kullanıcı iseniz ilk etapta her iki işletim sistemini de bir süre birlikte kullanabilir ya da misafir işletim sistemi olarak kullanabilirsiniz.
Linux sistemlerin bilgisayarlara kurulumu çok kolaydır. Öyle ki dünya çağında, Windows 7‘nin ilk çıktığı zamanlarda, daha önce hayatında bilgisayar kurmayı bırakın kullanmamış kişileri alıp, hangisinin daha kolay kuruluma sahip olduğu araştırıldığında, Linux dağıtımlarının daha kolay ve esnek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ben Windows’un bazı özellikleri Linux’tan arakladığını bile düşünürüm. Windows 7’de gelen yeni başlat menüsü mesela, Bireysel bir kullanıcı olarak kurulum yapmak istemiyorsanız Live olarak ifade ettiğimiz kurulum yapmadan deneyebilirsiniz. Hangi dağıtım ile devam etmeliyim konusunda bu opsiyon karar vermenize yardımcı olacaktır.
Kurumsal yapılarda ise daha çok ne tür işler ile ilgilendiğinize bakmak gerekir. Bu noktada ilk adım Bilişim Sistemleri Yöneticiniz konuya vakıf mı bir sorgulamak, akabinde belli başlı bazı eğitimleri almasını sağlamanız olacaktır. Korkmayın Linux için başlangıç seviyesi eğitimleri o kadar da uçuk rakamlar çıkarmayacaktır. Eğer hali hazırda bulunan Sistem Yöneticiniz bu konu hakkında bilgi sahibi ise o zaman şanlısınız.
1998-1999 yıllarından bu yana Linux dağıtımlarını takip eden ve kurumsal projelerde birçok Microsoft’tan Linux dağıtımına geçiş yapmış bir yönetici olarak ne öneririm konusunu işleyelim.
Tüm sistemin Linux/Pardus ’a geçişi için neye ihtiyacımız var?
İlk olarak kullandığınız uygulamalarınızın platform bağımlılığı var mı yok mu konusunu analiz edilmesi gerekiyor.
Nedir platform bağımlılığı? Sunucu istemi şeklinde çalışan uygulamalar ilk bakmanız gereken uygulamalardır. Örneğin; ilk akla gelen LOGO Muhasebe/IK yazılımları, bunlar sunucu istemci tabanlı çalışır. Bu tip uygulamalar .NET, Delphi gibi sadece Windows sistemlerde çalışan programlama dilleri ile kodlama yapıldığı için işiniz bir hayli zor. Uygulamayı sanallaştırmanız ya da bu tip uygulamaları değiştirmeniz gerekebilir.
Hemen geri adım atmayalım. Gelişen programlama teknolojilerine baktığımızda artık birçok uygulama web tabanlı ya da mobil sistemlere geçişi o kadar hızlı gerçekleştiriyor ki artık web tabanlı bir resim düzenleyici dahi var. Kullandığımız uygulamaların üreticisi ile irtibata geçip web tabanlı bir sürümlerinin olup olmadığı kontrol etmekte yarar var. Web tabanlı diyorum, çünkü %99 oranında özel bir bağımlılığı yoksa tüm uygulamalar Linux/Pardus üzerinde çalışacaktır. Bunlara birkaç örnek Microsoft’un Dynamics CRM gibi uygulamaları. Linux/Pardus üzerinde çalışan web tarayıcılarda gönül rahatlığı ile çalıştırabiliyorsunuz.
ERP ya da bir otomasyon uygulamanız var ise bu tip uygulamalar genellikle web tabanlı çalışır. Bu konuda Oracle uygulamaları genelde platform bağımsızdır. Nadiren de olsa aralarında biraz farklılık gösterir.
Genel kullanım uygulamalarımız; ilk akla gelen Microsoft Office uygulamaları. Açıkçası Microsoft’un Office uygulamaları olmasa zaten birçok kullanıcı çoktan Pardus/Linux dağıtımlarına göç işlemlerini yapmıştı. Karamsar olmayalım. Aslında Office uygulamalarını ne kadar kullanıyoruz? Benim yıllardır tespitlerime bakacak olursam ağırlıkta görüntüleyici olarak kullanıyoruz. Gerçekten Ofis uygulamalarını tam anlamı ile kullanan kullanıcılar değişiklik konusunda bizi yormayacaktır. Sadece doğru eğitimleri ve karşılıklarını anlatmak bir süre destek olmak ve araştırmak gerekecektir.
En can alıcı yer, üzülerek söylemek isterim ki eğer grafik işleme ya da video işleme gibi konularda çalışıyorsanız o zaman çok fazla kriterimiz kalmıyor. Bu tip uygulamaları kullanan kullanıcıların aslında Windows ile de pek araları iyi değildir. MacOS gibi sistemleri kullanırlar. (MacOS işletim sistemi Linux çekirdeği üzerine yazılmış bir işletim sistemi olduğunu unutmamak gerekir) Basit operasyonları düzenlemeleri yapmak için ise GIMP kullanabilirsiniz. Konu açılmışken GIMP gibi birçok Linux uygulaması platform bağımsızdır. Bu nedenle acaba bu uygulamayı kullanabilir miyim diye denemek için Windows tabanlı bir işletim sistemine de kurmanızın bir sakıncası olmayacaktır.
Pardus/Linux üzerinde yazıcı kullanımı yine korkutacak gibi görünüyor. Günümüzde bir yazıcıyı bilgisayarınıza bağladığınızda Windows sistemler otomatik olarak 1-2 dakika içerisinde yazıcıyı çalışır hale getirip çıktı alabilir hale geliyorsunuz. Bu aslında Microsoft’un başarısı ya da Linux sistemlerin başarısızlığı değil, üreticiler bu konuda üzülerek söylemek isterim ki Linux sistemlere daha az destek veriyor. Bu nedenle yeni bir yazıcı satın alırken veri sayfalarını inceleyip ne tip destekleri olduğuna bakınız. Piyasada satışı olan yazıcılara genelleme yapacak olursak bir Linux üzerinde çalışan yazıcılar %80-70 oranındadır. Eğer kurumsal bir ürün satın aldıysanız bu rakam daha da yükselecektir. Bireysel ürünlerde maliyeti düşürmek için genelde daha fazla sorun yaşama ihtimaliniz vardır. Ama bence hayatınızdan yazıcıları çıkartalım. Kâğıt kullanmamak daha çevreci olduğu gibi maliyetlerimizi düşürecektir.
Microsoft ve yandaş uygulamalardan vazgeçtiniz, artık Pardus/Linux ile geçişiniz tamamlandı. 1 -2 yıl geçmeden artık daha az sorunla boğuşacaksınız. Çünkü Windows üzerinde istemediğiniz hatta hiç adını bile duymadığınız sisteminizi sürekli meşgul eden kütüphaneler uygulamalar bulunur bu uygulamalar kullandığınız bilgisayarınızın performansını olumsuz bir şekilde etkiler. Örneğin; Windows 7 kullandığınız bilgisayarınızda Windows 10 kullanmak bir süre sonra çekilmez bir hal alır. İşlemciniz yetersiz kalır ya da sistem belleği yetmez, yerel disk performansı yetersiz kalır. Yeni bir bilgisayar almak için satın alma yolu açılmaya başlar. Bilgisayarların ilk kullanılmaya başlandığındaki ömürleri ile şu andaki ömürlerini kıyaslarsanız, her ne kadar Microsoft aksini söylese de bugün Pentium 3/4 bir işlemci ile Windows 10 koşturmaya kalktığınızda içler acısı sorunlar ile boğuşursunuz. Pardus/Linux ile bu tip sorunlar ile uğraşmayacağınız gibi gerçekten kullanılabilirdir. Linux işletim sistemi koşan bir PC’nin ortalama ömrü 5 ila 10 yıl arası değişirken bu rakam Microsoft uygulamalarında 2 ile 5 yıl arasında kalmaktadır. Hemen şu anda bu yazıyı okurken kullandığınız bilgisayarınızı ne zaman satın aldığınızı ve ne kadar sıklıkla size maliyet çıkardığını düşünmenizi rica edeceğim. Dedelerimizden bize miras kalan dünyamızı bu sayede torunlarımıza aktarabiliriz.
Sistem Gereksinimleri:
Pardus Linux: https://www.pardus.org.tr/surumler/
Windows 10 Pro: https://www.microsoft.com/en-us/windows/windows-10-specifications
Performans demişken, Windows sistemler çalışırken daha fazla enerji tüketirler. Bu hesaplama gayet basittir. Daha fazla bellek işlemci kullanımı demek daha fazla enerji tüketimi anlamına gelir.
En basit yoldan kar etmeye başladık, enerji tüketimimiz düştü, kullandığımız bilgisayarımızın ömrü uzadı. Microsoft’a artık 2-3 yılda bir lisans bedeli ödemeyeceğiz. Ofis uygulamaları ve anti-virüs gibi yazılımlara para ödemeniz gerekmeyebilir. Daha oturmuş bir sisteminiz olduğu için kullanıcılarının uygulamalarını sadeleştirdiğinizi düşünürsek kullanılmayan uygulamaların sorunlarından uzaklaştınız. Daha az sorun çıkaran bir sistem ve sıfır kitlenme. Aşağıdaki görüntüyü almanız imkânsız ötesidir.
Linux dağıtımlarında benzer kitlenme artık bilgisayarınızın ana kart, işlemci veya bellek gibi bileşenlerinden birinin bozulduğunda karşınıza çıkar. Windows’ta böyle şeyler zaten bilgisayarınızı sonuna kadar kullanamadığınız için pek karşılaşamıyorsunuz.
Bazı istisna durumlar vardır ama hala Windows 95-98 veya XP kullanan kullanıcıların azimlerine hayranım. Olması gerekeni yapıyorlar. Onları bu sistemleri kullanmaya mahkûm edenleri unutmadım. Yazılımcı arkadaşlar güncelleyin artık sistemlerinizi, eziyettir bu yahu
Pardus/Linux dağıtımına geçiş yapma kararını aldınız ama ne yazık ki tüm uygulamalarınız buna izin vermedi. Özel uygulamalarınız yüzünden geçemediniz. Her zaman bir çözüm vardır. Hali hazırda mevcut yapılarınızı kurarken ödediğiniz bedeller olmuştur. Bu nedenle bu bedelleri de direk çöpe atmayalım. Uygulama sanallaştırma teknolojileri ile bu platform bağımlı yazılımlarınızı sanallaştırıp Pardus/Linux üzerinde çalıştırmanız mümkün hatta bu size mobil platformalar üzerinde çalışmanıza olanak sağlayacaktır. Vmware Horizon sistemleri inceleyebilirsiniz.
Ofis uygulamalarından vazgeçemiyorsunuz. Office 365 uygulamasını web tabanlı çalıştırmanız mümkün. Belki birtakım eksiklikler olabilir ama teknoloji zaten web tabanlı uygulamalara doğru sürükleniyor. Çok fazla sürmeyecek ve masaüstü uygulamasında olmayan özelliklerinden daha fazlasını sağlıyor olacaktır. Microsoft Office 365 için sadece web tabanlı Office uygulamasına daha az ödeyeceğinizde farkı bir etken. Ben web tabanlı kullanırım ama para ödemem derseniz o zaman Google ‘ın benzer uygulamalarının var olduğunu unutmayınız.
Ben masa üstü uygulama istiyorum derseniz o zaman libreoffice.org u inceleyebilirsiniz.
Linux Office 365 Firefox
LibreOffice
Her uygulama içinde görsel açı yerine işlevlerini kontrol etmeniz öneririm. LibreOffice ayrıca Microsoft Office uygulamalarının dosyalarının ek bir uygulamaya gerek duymadan rahatlıkla çalıştırabilmektedir. Makro gibi özelleştirmeleriniz var ise bunlar için destek ya da eğitim alıp üzerinde çalışmanız gerekecektir.
Karar vermekte zorlanıyorsanız geçiş konusunda emin değilseniz tavsiyelerimiz elbette var. İşletim sisteminizi Pardus/Linux’a göç etmek istiyor ama kararsız kaldıysanız ilk önerimiz danışmanlık almanız. Konusunda tecrübeli kişiler ile görüşüp ücretsiz analizlerinden faydalanın. Bu tip platform göçleri kesinlikle acele edilecek bir konu olmayıp zamana yaymalısınız. Gündem konularından etkilenip aceleci kararlar vermeyiniz. Hali hazırda kullandığınız platformlarınızı satın aldınız ve bu platformlar için ödenen bedelleri her zaman kullanmaya hakkınız var. Kişisel görüş eklemek gerekir ise bugün Microsoft Ofis uygulamalarını satın alıp sonra çöpe atmak israftan başka bir şey olmayacaktır. Bu tip göç operasyonlarında son kullanıcıdan ziyade ilk etapta kurumsal uygulamalarınızı uygun hale getirip, hatta yeni projelerde satın alacağınız ya da hizmet alacağınız firmalardan platform bağımsız olmaları konusunda ısrar etmelisiniz.
Unutmamak gerekir ki kurumsal bir şirket bünyesinde, sunucu sistemlerinin işletim sistemi ve kurumsal uygulamalar, son kullanıcı lisanslamasının çok daha üzerinde bir bütçe harcayacaktır. Eğer Pardus/Linux göçü için hazır değilseniz ve önünüzde bir lisans denetimi varsa kiralama metotları ile Microsoft’u bir süre daha sizi rahat bırakması için zorlayabilirsiniz.
Windows’tan Pardus/Linux bir sisteme geçiş doğru planlandığında kullanım ve uygulamada bir sorun yaşamanız pek beklenen bir durum değildir.
Bu tip projelerin dünyada birçok kurum tarafından uygulamaya sokulmuş örneklerini bulabilirsiniz. Yukarıda da bahsettiğim üzere ilk olarak isterler yani kullanıcı var olsun diye uygulamasını kurmak yerine sadece ihtiyacı olan uygulamaları optimize edip sunmak her anlamda bizi rahatlatacaktır.
Bir sonraki konumuz ise, Pardus/Linux üzerinde sistem yönetimi olacaktır.
Sevgiler,
Murat Eroğlu
Pardus Linux nedir? Aslında Pardus’ tan önce biraz Linux’un tam olarak ne olduğunu bilmekte yarar var. Bu nedenle biraz bilgi verelim. Linux özgür ve serbest bir şekilde kullanılan Unix tabanlı bir işletim sistemidir. Bu açıklamadan sonra Unix’in ne olduğunu açıklayalım. Unix; 1970’li yılların başından günümüze kadar kullanılan bir işletim sistemidir. Son kullanıcı olarak tabir ettiğimiz kullanıcılar bunlara çok temas etmezler. Daha çok, çok büyük bilgisayar sistemlerinde kullanılan ve pahalı işletim sistemleridir. Pahalı ve büyük bilgisayar sistemlerine ihtiyaç duyduğu için son kullanıcıların erişimi pek mümkün olmuyor. Günümüzde kullanılan Unix sistemlere örnek verecek olursak, IBM AIX, Solaris SunOS, HPE-UX ilk akla gelenlerdir.
Unix son kullanıcıya temas etmiyor demiştik. İşte tam burada Linus Torvalds devreye giriyor. Finlandiya Üniversitesi’nde öğrenci iken bir topluluk kurup geliştirmelere başlıyor. 1991 yılında da ilk sürüm yayınlanarak günümüze kadar geliyor. Linux GPL (General Public License – Genel Kamu Lisansı) dediğimiz bir lisans ile dağıtılır. Bu lisans üzerindeki esneklikler sayesinde de her kurum, kuruluş, topluluk, devlet ve organizasyonlar kendi dağıtımlarını oluşturup istedikleri gibi özelleştirebilirler. GPL ile ilgili kısa bilgi için GPL Lisansı sayfasından ulaşabilirsiniz.
Bu kısa bilgilerden sonra artık Pardus ’un nasıl oluştuğu hakkında kısmen fikir sahibi olmaya başladığınızı düşünüyorum. Yukarıda dağıtımlardan bahsetmiştik. Pardus işte tam burada en çok bilinen dağıtımlardan birisi olan Debian Linux dağıtımı baz alınarak, özellik eklenip çıkartılarak Türkiye şartlarına uygun hale getirilmiş bir dağıtımdır.
1991’den bu yana, aslında Türkçe dağıtım için başka projelerinde olduğu hakkında kısa bir bilgi vermeden de geçmek istemiyorum. Gelecek Linux, Lapis Linux gibi Türkçe kullanıma uygun dağıtımlar mevcuttur. Bu dağıtımlar ne yazık ki şu an hayatlarına devam edemiyor. Gelecek Linux 1998 yılında başlamış bir dağıtım olup çok çaba gösterilmesine rağmen destek bulamamış, sonrasında da unutulmaya yüz tutmuştur. Lapis ise Erkan Kaplan’ın liderliğini yaptığı herhangi bir dağıtımı baz almadan yeniden derlenen bir dağıtım olup yine gerekli desteği bulamadığı için zamanla sönmüştür.
Pardus ‘un da Lapis ve Gelecek Linux gibi yok olup gitmemesi için en önemli destek etkeni ise, daha fazla kullanıcıya ulaşmasıdır. Daha çok bilinirlik, daha çok kullanılıyor olması gelişmesi yönünde etkin rol oynayacaktır. Diğer dağıtımların sönüp gitmesindeki en büyük faktör kullanıcı sayısının az olmasıdır. Bütçe, kaynak, uzman bulmak, benim görüşümce ikinci planda kalmaktadır. Diğer bir etken ise, ne yazık ki üniversitelerimiz Microsoft ürünleri üzerinde ki eğitimleri daha yüksek tuttuğu için genç nesil, tekelleşmiş ürün olan Windows ürünlerine bağımlı bir şekilde devam ediyor. Ne yapılması gerekir diye sorarsanız, işte burada bütçe devreye giriyor. Çünkü Microsoft’un neredeyse tüm akademik eğitim amaçlı kullanılan ürünleri ya bedava ya da bedavadan biraz pahalı. Örnekleme yapacak olursak; Windows Server Ailesi bir işletim sistemine, özel sektörde tüketici, CPU Core başına 90-100 USD öderken eğitim kurumları bunlara 5-10 USD ödüyor. Peki devletin kurumlarında durum nasıl? Benzer bir senaryo var. Government lisansı ile satılan lisanslar özel sektöre göre %20-30 daha ucuz. Bunlar da Microsoft’un pazarlama stratejileri. Yapılabilecek tek şey, indirimli veya bedava deyip kullanmak için can atmamak gerekiyor. Linux Dağıtımları arasında ise daha özgür ve ücretsiz yazılımlar mevcut. Elbette bunun için asla kimse zorlanamaz veya şart koşulamaz ama özgür yazılım kavramını ne kadar iyi anlarsanız amaçlarınıza hizmet etmesi o kadar kolay olacaktır.
Linux dağıtımlarında Pardus ‘un haricinde çok popüler dağıtımlarda bulunduğunu unutmayın ve kötü giden süreçler sonrasında ortada kalmaktan endişe etmeyin. Pardus ile devam eden son insan kalsanız da Ubuntu, Fedora, Debian, Redhat ve SuSE gibi yıllardır oturmuş dağıtımlar ile iş süreçlerinize çok rahat devam edebilirsiniz. Hatta mutlaka en popüler dağıtımlara bir göz atmanızda yararı olacaktır.. Özel sektör karşısında ciddi bir kurum görmek isteyecektir. O zaman kurumsal dağıtımları tercih edebilir. Burada hiçbir zaman lisans ücreti ödemezsiniz. Daha çok servis destek paketi, öncelikli güncelleme gibi hizmetlere para ödersiniz. Bu nedenle Microsoft’a ödediğiniz ücretlerin çok daha altında kalacağından emin olabilirsiniz.
Bir Linux dağıtımını ya da Pardus kullanmaya karar verdiniz. Kurumsal bir yapınız var ise; parça parça, melez (hybrid) ya da tamamen bir Linux dağıtımına geçiş sağlayabilirsiniz. Eğer bireysel bir kullanıcı iseniz ilk etapta her iki işletim sistemini de bir süre birlikte kullanabilir ya da misafir işletim sistemi olarak kullanabilirsiniz.
Linux sistemlerin bilgisayarlara kurulumu çok kolaydır. Öyle ki dünya çağında, Windows 7‘nin ilk çıktığı zamanlarda, daha önce hayatında bilgisayar kurmayı bırakın kullanmamış kişileri alıp, hangisinin daha kolay kuruluma sahip olduğu araştırıldığında, Linux dağıtımlarının daha kolay ve esnek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ben Windows’un bazı özellikleri Linux’tan arakladığını bile düşünürüm. Windows 7’de gelen yeni başlat menüsü mesela, Bireysel bir kullanıcı olarak kurulum yapmak istemiyorsanız Live olarak ifade ettiğimiz kurulum yapmadan deneyebilirsiniz. Hangi dağıtım ile devam etmeliyim konusunda bu opsiyon karar vermenize yardımcı olacaktır.
Kurumsal yapılarda ise daha çok ne tür işler ile ilgilendiğinize bakmak gerekir. Bu noktada ilk adım Bilişim Sistemleri Yöneticiniz konuya vakıf mı bir sorgulamak, akabinde belli başlı bazı eğitimleri almasını sağlamanız olacaktır. Korkmayın Linux için başlangıç seviyesi eğitimleri o kadar da uçuk rakamlar çıkarmayacaktır. Eğer hali hazırda bulunan Sistem Yöneticiniz bu konu hakkında bilgi sahibi ise o zaman şanlısınız.
1998-1999 yıllarından bu yana Linux dağıtımlarını takip eden ve kurumsal projelerde birçok Microsoft’tan Linux dağıtımına geçiş yapmış bir yönetici olarak ne öneririm konusunu işleyelim.
Tüm sistemin Linux/Pardus ’a geçişi için neye ihtiyacımız var?
İlk olarak kullandığınız uygulamalarınızın platform bağımlılığı var mı yok mu konusunu analiz edilmesi gerekiyor.
Nedir platform bağımlılığı? Sunucu istemi şeklinde çalışan uygulamalar ilk bakmanız gereken uygulamalardır. Örneğin; ilk akla gelen LOGO Muhasebe/IK yazılımları, bunlar sunucu istemci tabanlı çalışır. Bu tip uygulamalar .NET, Delphi gibi sadece Windows sistemlerde çalışan programlama dilleri ile kodlama yapıldığı için işiniz bir hayli zor. Uygulamayı sanallaştırmanız ya da bu tip uygulamaları değiştirmeniz gerekebilir.
Hemen geri adım atmayalım. Gelişen programlama teknolojilerine baktığımızda artık birçok uygulama web tabanlı ya da mobil sistemlere geçişi o kadar hızlı gerçekleştiriyor ki artık web tabanlı bir resim düzenleyici dahi var. Kullandığımız uygulamaların üreticisi ile irtibata geçip web tabanlı bir sürümlerinin olup olmadığı kontrol etmekte yarar var. Web tabanlı diyorum, çünkü %99 oranında özel bir bağımlılığı yoksa tüm uygulamalar Linux/Pardus üzerinde çalışacaktır. Bunlara birkaç örnek Microsoft’un Dynamics CRM gibi uygulamaları. Linux/Pardus üzerinde çalışan web tarayıcılarda gönül rahatlığı ile çalıştırabiliyorsunuz.
ERP ya da bir otomasyon uygulamanız var ise bu tip uygulamalar genellikle web tabanlı çalışır. Bu konuda Oracle uygulamaları genelde platform bağımsızdır. Nadiren de olsa aralarında biraz farklılık gösterir.
Genel kullanım uygulamalarımız; ilk akla gelen Microsoft Office uygulamaları. Açıkçası Microsoft’un Office uygulamaları olmasa zaten birçok kullanıcı çoktan Pardus/Linux dağıtımlarına göç işlemlerini yapmıştı. Karamsar olmayalım. Aslında Office uygulamalarını ne kadar kullanıyoruz? Benim yıllardır tespitlerime bakacak olursam ağırlıkta görüntüleyici olarak kullanıyoruz. Gerçekten Ofis uygulamalarını tam anlamı ile kullanan kullanıcılar değişiklik konusunda bizi yormayacaktır. Sadece doğru eğitimleri ve karşılıklarını anlatmak bir süre destek olmak ve araştırmak gerekecektir.
En can alıcı yer, üzülerek söylemek isterim ki eğer grafik işleme ya da video işleme gibi konularda çalışıyorsanız o zaman çok fazla kriterimiz kalmıyor. Bu tip uygulamaları kullanan kullanıcıların aslında Windows ile de pek araları iyi değildir. MacOS gibi sistemleri kullanırlar. (MacOS işletim sistemi Linux çekirdeği üzerine yazılmış bir işletim sistemi olduğunu unutmamak gerekir) Basit operasyonları düzenlemeleri yapmak için ise GIMP kullanabilirsiniz. Konu açılmışken GIMP gibi birçok Linux uygulaması platform bağımsızdır. Bu nedenle acaba bu uygulamayı kullanabilir miyim diye denemek için Windows tabanlı bir işletim sistemine de kurmanızın bir sakıncası olmayacaktır.
Pardus/Linux üzerinde yazıcı kullanımı yine korkutacak gibi görünüyor. Günümüzde bir yazıcıyı bilgisayarınıza bağladığınızda Windows sistemler otomatik olarak 1-2 dakika içerisinde yazıcıyı çalışır hale getirip çıktı alabilir hale geliyorsunuz. Bu aslında Microsoft’un başarısı ya da Linux sistemlerin başarısızlığı değil, üreticiler bu konuda üzülerek söylemek isterim ki Linux sistemlere daha az destek veriyor. Bu nedenle yeni bir yazıcı satın alırken veri sayfalarını inceleyip ne tip destekleri olduğuna bakınız. Piyasada satışı olan yazıcılara genelleme yapacak olursak bir Linux üzerinde çalışan yazıcılar %80-70 oranındadır. Eğer kurumsal bir ürün satın aldıysanız bu rakam daha da yükselecektir. Bireysel ürünlerde maliyeti düşürmek için genelde daha fazla sorun yaşama ihtimaliniz vardır. Ama bence hayatınızdan yazıcıları çıkartalım. Kâğıt kullanmamak daha çevreci olduğu gibi maliyetlerimizi düşürecektir.
Microsoft ve yandaş uygulamalardan vazgeçtiniz, artık Pardus/Linux ile geçişiniz tamamlandı. 1 -2 yıl geçmeden artık daha az sorunla boğuşacaksınız. Çünkü Windows üzerinde istemediğiniz hatta hiç adını bile duymadığınız sisteminizi sürekli meşgul eden kütüphaneler uygulamalar bulunur bu uygulamalar kullandığınız bilgisayarınızın performansını olumsuz bir şekilde etkiler. Örneğin; Windows 7 kullandığınız bilgisayarınızda Windows 10 kullanmak bir süre sonra çekilmez bir hal alır. İşlemciniz yetersiz kalır ya da sistem belleği yetmez, yerel disk performansı yetersiz kalır. Yeni bir bilgisayar almak için satın alma yolu açılmaya başlar. Bilgisayarların ilk kullanılmaya başlandığındaki ömürleri ile şu andaki ömürlerini kıyaslarsanız, her ne kadar Microsoft aksini söylese de bugün Pentium 3/4 bir işlemci ile Windows 10 koşturmaya kalktığınızda içler acısı sorunlar ile boğuşursunuz. Pardus/Linux ile bu tip sorunlar ile uğraşmayacağınız gibi gerçekten kullanılabilirdir. Linux işletim sistemi koşan bir PC’nin ortalama ömrü 5 ila 10 yıl arası değişirken bu rakam Microsoft uygulamalarında 2 ile 5 yıl arasında kalmaktadır. Hemen şu anda bu yazıyı okurken kullandığınız bilgisayarınızı ne zaman satın aldığınızı ve ne kadar sıklıkla size maliyet çıkardığını düşünmenizi rica edeceğim. Dedelerimizden bize miras kalan dünyamızı bu sayede torunlarımıza aktarabiliriz.
Sistem Gereksinimleri:
Pardus Linux: https://www.pardus.org.tr/surumler/
Windows 10 Pro: https://www.microsoft.com/en-us/windows/windows-10-specifications
Performans demişken, Windows sistemler çalışırken daha fazla enerji tüketirler. Bu hesaplama gayet basittir. Daha fazla bellek işlemci kullanımı demek daha fazla enerji tüketimi anlamına gelir.
En basit yoldan kar etmeye başladık, enerji tüketimimiz düştü, kullandığımız bilgisayarımızın ömrü uzadı. Microsoft’a artık 2-3 yılda bir lisans bedeli ödemeyeceğiz. Ofis uygulamaları ve anti-virüs gibi yazılımlara para ödemeniz gerekmeyebilir. Daha oturmuş bir sisteminiz olduğu için kullanıcılarının uygulamalarını sadeleştirdiğinizi düşünürsek kullanılmayan uygulamaların sorunlarından uzaklaştınız. Daha az sorun çıkaran bir sistem ve sıfır kitlenme. Aşağıdaki görüntüyü almanız imkânsız ötesidir.
Linux dağıtımlarında benzer kitlenme artık bilgisayarınızın ana kart, işlemci veya bellek gibi bileşenlerinden birinin bozulduğunda karşınıza çıkar. Windows’ta böyle şeyler zaten bilgisayarınızı sonuna kadar kullanamadığınız için pek karşılaşamıyorsunuz.
Bazı istisna durumlar vardır ama hala Windows 95-98 veya XP kullanan kullanıcıların azimlerine hayranım. Olması gerekeni yapıyorlar. Onları bu sistemleri kullanmaya mahkûm edenleri unutmadım. Yazılımcı arkadaşlar güncelleyin artık sistemlerinizi, eziyettir bu yahu
Pardus/Linux dağıtımına geçiş yapma kararını aldınız ama ne yazık ki tüm uygulamalarınız buna izin vermedi. Özel uygulamalarınız yüzünden geçemediniz. Her zaman bir çözüm vardır. Hali hazırda mevcut yapılarınızı kurarken ödediğiniz bedeller olmuştur. Bu nedenle bu bedelleri de direk çöpe atmayalım. Uygulama sanallaştırma teknolojileri ile bu platform bağımlı yazılımlarınızı sanallaştırıp Pardus/Linux üzerinde çalıştırmanız mümkün hatta bu size mobil platformalar üzerinde çalışmanıza olanak sağlayacaktır. Vmware Horizon sistemleri inceleyebilirsiniz.
Ofis uygulamalarından vazgeçemiyorsunuz. Office 365 uygulamasını web tabanlı çalıştırmanız mümkün. Belki birtakım eksiklikler olabilir ama teknoloji zaten web tabanlı uygulamalara doğru sürükleniyor. Çok fazla sürmeyecek ve masaüstü uygulamasında olmayan özelliklerinden daha fazlasını sağlıyor olacaktır. Microsoft Office 365 için sadece web tabanlı Office uygulamasına daha az ödeyeceğinizde farkı bir etken. Ben web tabanlı kullanırım ama para ödemem derseniz o zaman Google ‘ın benzer uygulamalarının var olduğunu unutmayınız.
Ben masa üstü uygulama istiyorum derseniz o zaman libreoffice.org u inceleyebilirsiniz.
Linux Office 365 Firefox
Her uygulama içinde görsel açı yerine işlevlerini kontrol etmeniz öneririm. LibreOffice ayrıca Microsoft Office uygulamalarının dosyalarının ek bir uygulamaya gerek duymadan rahatlıkla çalıştırabilmektedir. Makro gibi özelleştirmeleriniz var ise bunlar için destek ya da eğitim alıp üzerinde çalışmanız gerekecektir.
Karar vermekte zorlanıyorsanız geçiş konusunda emin değilseniz tavsiyelerimiz elbette var. İşletim sisteminizi Pardus/Linux’a göç etmek istiyor ama kararsız kaldıysanız ilk önerimiz danışmanlık almanız. Konusunda tecrübeli kişiler ile görüşüp ücretsiz analizlerinden faydalanın. Bu tip platform göçleri kesinlikle acele edilecek bir konu olmayıp zamana yaymalısınız. Gündem konularından etkilenip aceleci kararlar vermeyiniz. Hali hazırda kullandığınız platformlarınızı satın aldınız ve bu platformlar için ödenen bedelleri her zaman kullanmaya hakkınız var. Kişisel görüş eklemek gerekir ise bugün Microsoft Ofis uygulamalarını satın alıp sonra çöpe atmak israftan başka bir şey olmayacaktır. Bu tip göç operasyonlarında son kullanıcıdan ziyade ilk etapta kurumsal uygulamalarınızı uygun hale getirip, hatta yeni projelerde satın alacağınız ya da hizmet alacağınız firmalardan platform bağımsız olmaları konusunda ısrar etmelisiniz.
Unutmamak gerekir ki kurumsal bir şirket bünyesinde, sunucu sistemlerinin işletim sistemi ve kurumsal uygulamalar, son kullanıcı lisanslamasının çok daha üzerinde bir bütçe harcayacaktır. Eğer Pardus/Linux göçü için hazır değilseniz ve önünüzde bir lisans denetimi varsa kiralama metotları ile Microsoft’u bir süre daha sizi rahat bırakması için zorlayabilirsiniz.
Windows’tan Pardus/Linux bir sisteme geçiş doğru planlandığında kullanım ve uygulamada bir sorun yaşamanız pek beklenen bir durum değildir.
Bu tip projelerin dünyada birçok kurum tarafından uygulamaya sokulmuş örneklerini bulabilirsiniz. Yukarıda da bahsettiğim üzere ilk olarak isterler yani kullanıcı var olsun diye uygulamasını kurmak yerine sadece ihtiyacı olan uygulamaları optimize edip sunmak her anlamda bizi rahatlatacaktır.
Bir sonraki konumuz ise, Pardus/Linux üzerinde sistem yönetimi olacaktır.
Sevgiler,
Murat Eroğlu